Türküler yankılanır dört bir yanda,
Anadolu’nun derin bağrından.
Her bir hecede sevda dolu,
Yaşamın özü, dert ile dolu.
Seslenir her bir nota bir çığlıkla,
Meramını anlatır anka kuşu gibi.
Dağlar, taşlar bilir onun hikayesini,
Her türkü bir hazine, gönüllerin payesi.
Dillere destan, yüreklerde his,
Sazın telinden süzülür her bir nefes.
Ağıtlar, oyunlar, sevdalar içinde,
Türkülerimiz var, daima gönüllerde.
Kimi zaman bir gelin yavrusuna yanar,
Kimi zaman bir yiğit çıkar dağlara.
Her dizesinde ayrı bir hayat saklı,
Türkü bizim, biz türkünün aşığız haklı.
Kopuzdan, bağlamadan dökülür nağmeler,
Her biri anlatır bir zaman, bir mekan.
Birlikte ağlarız, birlikte güleriz,
Türküyle sevinçler, türküyle kederiz.
Soğuk kış gecesinde bir ocak başı,
Türküyle ısınır yürekler ta derinden.
Bu toprakların ruhu, sözü, nefesi,
Türkülerle sürer bizim efsanemiz.
Neşeyle, hüzünle dolu her mısra,
Bir ömre bedel, her bir türkü bir yaşam.
Kültürümüzün sesi, varoluşun izi,
Her bir türkü aşkla, umutla, sevinçle çizilmiş.