Fars kültürü, binlerce yıllık tarihi ve edebi birikimiyle dünyanın en zengin medeniyetlerinden biridir. Bu kültürün önemli bir parçası, nesilden nesile aktarılan ve halkın bilgeliğini yansıtan atasözleridir. Farsça atasözleri, insan doğasını, toplumsal ilişkileri, ahlaki değerleri ve hayatın zorluklarını anlatan derin anlamlar taşır. Bu sözler, yalnızca İran coğrafyasında değil, Farsçanın konuşulduğu pek çok bölgede de benimsenmiş ve yaşatılmıştır. Şimdi, Fars kültürünün derinliklerine inerek, orijinal dilleri ve Türkçe çevirileriyle bazı atasözlerini keşfedelim.
Farsça Atasözleri ve Türkçe Çevirileri:
- دست نیافتنی را آرزو نکن.
Türkçe: Ulaşamayacağın şeyi arzulama.
Anlamı: Gerçekçi ol ve elde edemeyeceğin şeylerin peşinden koşma. - آینه را نبوسید که رخساره شماست.
Türkçe: Aynayı öpme, yüzün oradadır.
Anlamı: Kendini övmek yerine, gerçek değerini bil. - از هر دست بدهی، از همان دست می‌گیری.
Türkçe: Hangi elden verirsen, o elden alırsın.
Anlamı: Hayatta ne ekersen onu biçersin. - آتش پنهان را باد می‌افزاید.
Türkçe: Gizli ateşi rüzgâr körükler.
Anlamı: Gizlenen sorunlar, dış etkenlerle daha da büyür. - آب در هاون کوبیدن.
Türkçe: Havanda su dövmek.
Anlamı: Boşuna çaba harcamak. - از این ستون به آن ستون فرجاست.
Türkçe: Bu sütundan o sütuna kaçış var.
Anlamı: Sorunlardan kaçmak yerine, çözüm bulmak gerekir. - از کوزه همان برون تراود که در اوست.
Türkçe: Testiden içindeki dökülür.
Anlamı: İnsanın içi neyle doluysa, dışına da o yansır. - اشک یتیم را گران بهایند.
Türkçe: Yetimin gözyaşı pahalıdır.
Anlamı: Mazlumun hakkını korumak büyük bir sorumluluktur. - بخت بلند می‌خواهد پشت پا.
Türkçe: Şans, sırtını dönmek ister.
Anlamı: Şansa güvenmek yerine, çalışmak gerekir. - ترسو هزار بار می‌میرد.
Türkçe: Korkak bin kez ölür.
Anlamı: Korkak insan, her an endişe içinde yaşar. - چراغی که به خانه رواست، به مسجد حرام است.
Türkçe: Eve yakışan lamba, camiye haramdır.
Anlamı: Her şeyin yeri ve zamanı vardır. - خواهی نشوی رسوا، همرنگ جماعت شو.
Türkçe: Rezil olmak istemiyorsan, topluma uy.
Anlamı: Toplumun değerlerine saygı göstermek önemlidir. - دوستی چو یکدلان، رسد به جان.
Türkçe: Dostluk, gönülden gelirse cana ulaşır.
Anlamı: Gerçek dostluk, samimiyetle kurulur. - سگ زرد برادر شغال است.
Türkçe: Sarı köpek, çakalın kardeşidir.
Anlamı: Benzer kişiler birbirini bulur. - هر که بامش بیش، برفش بیشتر.
Türkçe: Çatısı büyük olanın karı da çok olur.
Anlamı: Büyük sorumluluklar, büyük zorluklar getirir.