Zekat, İslam’ın beş temel şartından biri olarak, Müslümanların sahip oldukları malın belirli bir kısmını, belirli şartları taşıyan ihtiyaç sahiplerine dağıtmalarını emreder. Ancak, zekatın kimlere verileceği kadar, kimlere verilmeyeceği de İslami öğretilerde açıkça belirtilmiştir. Bu kapsamda, zekatın verilmemesi gereken kişileri bilmek, zekatın amacına uygun olarak dağıtılmasını sağlar.
Zekat, öncelikle Müslüman olmayanlara verilmez. Zekatın temel amacı, Müslüman toplum içindeki fakir ve muhtaç kişilere yardım etmek olduğundan, bu yardımın dini bir bağlamda gerçekleşmesi esastır. Ayrıca, zekatın kişinin ailesine; yani anne, baba, eş ve çocuklarına verilmesi de uygun görülmez. Bunun nedeni, bu kişilere bakmanın zaten kişinin üzerine düşen bir sorumluluk olmasıdır.
Zengin veya kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olan kişilere de zekat verilmez. Zekatın amacı, toplum içindeki ekonomik dengesizlikleri azaltmak ve ihtiyaç sahiplerine destek olmak olduğundan, maddi durumu iyi olanlara zekat vermek bu amaca hizmet etmez.
Bunun yanı sıra, zekatın, borçlulara verilmesi konusunda farklı görüşler bulunsa da, borcunu ödemekte zorlanan ve gerçekten ihtiyaç sahibi olan kişilere zekat verilebileceği genel kabul görmektedir. Ancak, borcu kendi israfı veya kötü yönetimi sonucu olan kişilere zekat vermek uygun görülmez.
Son olarak, zekatın, toplumun genel yararına hizmet etmeyen veya İslami olmayan faaliyetlerde bulunan grup veya kuruluşlara da verilmesi uygun değildir. Zekatın, toplumun ihtiyaçlarına hizmet eden ve İslami değerlere uygun çalışmalar yapan kurum veya projelere yönlendirilmesi tercih edilir.
Kısacası, zekatın kimlere verilmeyeceğini bilmek, bu ibadetin doğru bir şekilde yerine getirilmesi ve toplum içindeki yardımlaşma ve dayanışmanın güçlenmesi açısından önemlidir.