Şimdi (now): Kum saatini ters çevirdiğinde, tam şimdi bir şeyler değişmeye başladı.
*He turned the hourglass over, and something began to change right now.*
Dün (yesterday): Dün parka gitmiştik ve çok eğlendik.
*We went to the park yesterday and had a lot of fun.*
Yarın (tomorrow): Yarın yeni bir kitap almayı planlıyorum.
*I plan to buy a new book tomorrow.*
Geçen Hafta (last week): Geçen hafta bir konser izlemeye gitmiştim.
*I went to a concert last week.*
Gelecek Ay (next month): Gelecek ay bir iş gezisi için Tokyo’ya uçacağım.
*I will be flying to Tokyo for a business trip next month.*
Her Zaman (always): O her zaman en iyi notları alır.
*She always gets the best grades.*
Genellikle (usually): Genellikle akşamları yürüyüşe çıkarız.
*We usually go for a walk in the evenings.*
Sık Sık (often): Arkadaşlarımızla sık sık sinemaya gideriz.
*We often go to the movies with our friends.*
Bazen (sometimes): Bazen yalnız kalmak istiyorum.
*Sometimes I want to be alone.*
Nadiren (rarely): Nadiren tatlı yerim, ama bugün bir istisna yapacağım.
*I rarely eat sweets, but today I’ll make an exception.*
Asla (never): Asla yalan söylemem.
*I never lie.*
Bu örnekler İngilizcede sık kullanılan zaman zarflarını ve bunların günlük dildeki kullanımlarını göstermektedir.