“Would rather” yapısı, İngilizce’de tercih belirtmek için kullanılır. Genellikle “bir şeyi yapmayı, başka bir şeye tercih etmek” anlamında kullanılır. İşte bu yapı ile oluşturulmuş 20 örnek cümle:
1. I would rather stay home tonight. (Bu akşam evde kalmayı tercih ederim.)
2. She would rather go to the cinema than watch TV at home. (O, evde televizyon izlemektense sinemaya gitmeyi tercih eder.)
3. They would rather travel by train than by plane. (Trenle seyahat etmeyi, uçakla seyahat etmeye tercih ederler.)
4. Would you rather have tea or coffee? (Çay mı kahve mi tercih edersin?)
5. I would rather read a book than go to a party. (Bir partiye gitmektense kitap okumayı tercih ederim.)
6. He would rather play video games than do his homework. (Ödevini yapmaktansa video oyunları oynamayı tercih eder.)
7. We would rather stay in a hotel than a hostel. (Bir hostelden ziyade otelde kalmayı tercih ederiz.)
8. I would rather not talk about this now. (Bunu şimdi konuşmayı tercih etmem.)
9. She would rather not go outside in this weather. (Bu havada dışarı çıkmayı tercih etmez.)
10. They would rather eat Italian food than Chinese food. (Çin yemeğinden ziyade İtalyan yemeğini tercih ederler.)
11. I would rather walk than take the bus. (Otobüs almak yerine yürümeyi tercih ederim.)
12. He would rather learn Spanish than French. (Fransızca öğrenmek yerine İspanyolca öğrenmeyi tercih eder.)
13. Would you rather watch a movie or go for a walk? (Bir film izlemeyi mi yoksa yürüyüşe çıkmayı mı tercih edersin?)
14. I would rather cook at home than eat out. (Dışarıda yemek yemektense evde yemek yapmayı tercih ederim.)
15. She would rather drive than take public transportation. (Toplu taşıma araçlarını kullanmak yerine araba kullanmayı tercih eder.)
16. They would rather start early in the morning. (Sabah erken başlamayı tercih ederler.)
17. I would rather not comment on this issue. (Bu konuda yorum yapmayı tercih etmem.)
18. He would rather play chess than go swimming. (Yüzmeye gitmektense satranç oynamayı tercih eder.)
19. We would rather not postpone the meeting. (Toplantıyı ertelemeyi tercih etmeyiz.)
20. Would you rather stay here or move to another city? (Burada mı kalırsın yoksa başka bir şehre mi taşınırsın?)