1. Cheer (Tebrik etmek, neşelendirmek):
– She cheered loudly when her team scored a goal.
– (Takımı gol attığında yüksek sesle tebrik etti.)
2. Measure (Ölçmek):
– He used a ruler to measure the length of the table.
– (Masanın uzunluğunu ölçmek için cetvel kullandı.)
3. Craft (El işi yapmak, ustalıkla yapmak):
– She crafted a beautiful necklace from seashells.
– (Deniz kabuklarından güzel bir kolye yaptı.)
4. Increase (Artırmak, çoğalmak):
– The company plans to increase its number of employees.
– (Şirket, çalışan sayısını artırmayı planlıyor.)
5. Decide (Karar vermek):
– After much thought, he decided to move to a new city.
– (Uzun düşündükten sonra yeni bir şehre taşınmaya karar verdi.)
6. Maintain (Sürdürmek, bakım yapmak):
– It’s important to maintain your car regularly.
– (Arabanı düzenli olarak bakıma sokmak önemlidir.)
7. Suggest (Önermek, tavsiye etmek):
– I suggest trying the chocolate cake at this cafe.
– (Bu kafedeki çikolatalı keki denemenizi öneririm.)
8. Explode (Patlamak):
– The fireworks exploded in the sky during the festival.
– (Festival sırasında havai fişekler gökyüzünde patladı.)
9. Investigate (Araştırmak, incelemek):
– The detective investigated the mystery thoroughly.
– (Dedektif, gizemi tam olarak araştırdı.)
10. Admire (Hayran olmak):
– People admire the artist for his innovative creations.
– (İnsanlar, sanatçıya yenilikçi yaratılarını dolayı hayran oluyorlar.)