Albert Camus’nun “Veba” (La Peste) adlı eseri, insanlık durumunu, etik ve toplumsal sorumlulukları sorgulayan bir roman olarak bilinir. 1947 yılında yayımlanan bu eser, Cezayir’in Oran şehrinde bir veba salgını sırasında yaşananları ve insanların bu duruma tepkilerini konu alır. Roman, insanın varoluşsal yabancılaşmasını, ölümle yüzleşmesini ve toplumsal dayanışmanın önemini işler. İşte “Veba” kitabından bazı özlü sözler:
1. “Belki de veba, insanın yüreğinde, kimse ondan kurtulamaz ve dünyanın sonuna kadar onunla yaşamak zorundadır.”
2. “İnsanların çoğu, kendi hayatlarında sessizce kahramanca davranıyor.”
3. “Veba gibi acılar, insanlara kendi gerçekleriyle yüzleşme ve kendilerini aşma fırsatı verir.”
4. “İnsanın yalnızca bugünü vardır ve o bugünü, insanlık adına en iyi şekilde yaşamalıdır.”
5. “Bir insanın diğer insanlar için yapabileceği en büyük şey, onların acılarını paylaşmaktır.”
6. “Veba her zaman yeniden uyanır ya da asla ölmez, çünkü insanların kalplerinde ve dünyanın her köşesinde, bekleyen mikroplar gibi, zamanının gelmesini bekler.”
7. “Bir insanın başka insanlar için yapabileceği en büyük şey, onların acılarını paylaşmaktır.”
8. “İnsanlar, felaket anında bile, kendi küçük mutluluklarına ve alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı kalabilirler.”
9. “Ölümün anlamını bilmek, insanın kendi hayatının anlamını bilmek demektir.”
10. “Veba, insanlara kendi karanlıklarını ve ışıklarını gösterir; herkesin içinde hem iyilik hem de kötülük vardır.”
Bu sözler, Camus’nun absürdizm ve varoluşçuluk felsefesinin yanı sıra, insanın toplumsal sorumluluğu ve dayanışma ruhu gibi temalarını yansıtır. “Veba” kitabı, insanın varoluşsal mücadelesini ve toplum içindeki yerini anlamak isteyen okurlar için zengin bir kaynaktır.