“To Kill a Mockingbird” (Türkçesiyle “Bülbülü Öldürmek”), Harper Lee tarafından yazılan ve 1960 yılında yayımlanan klasik bir Amerikan romanıdır. Roman, 1930’ların Büyük Buhran döneminde, ırkçılığın ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü Amerika’nın güneyinde geçer. Kitap, genç kız Scout Finch’in gözünden anlatılır ve babası Atticus Finch’in siyahi bir adamı haksız bir suçlamadan savunmasını konu alır.
İşte “To Kill a Mockingbird” kitabından bazı özlü sözler:
1. “You never really understand a person until you consider things from his point of view… Until you climb inside of his skin and walk around in it.”
– “Bir insanı, onun bakış açısından bakmadıkça, onun derisine girip içinde dolaşmadıkça asla gerçekten anlayamazsın.”
2. “The one thing that doesn’t abide by majority rule is a person’s conscience.”
– “Çoğunluk kuralına uymayan tek şey bir insanın vicdanıdır.”
3. “People generally see what they look for, and hear what they listen for.”
– “İnsanlar genellikle aradıklarını görür ve dinlediklerini işitir.”
4. “Until I feared I would lose it, I never loved to read. One does not love breathing.”
– “Kaybetme korkusunu hissedene kadar okumayı hiç sevmedim. İnsan nefes almayı sevmez.”
5. “The best way to clear the air is to have it all out in the open.”
– “Havayı temizlemenin en iyi yolu her şeyi açığa çıkarmaktır.”
6. “Mockingbirds don’t do one thing but make music for us to enjoy… but sing their hearts out for us. That’s why it’s a sin to kill a mockingbird.”
– “Bülbüller sadece müzik yapar, bizim için şarkı söylerler… ama bizim için tüm kalpleriyle şarkı söylerler. İşte bu yüzden bir bülbülü öldürmek günahtır.”
7. “It’s never an insult to be called what somebody thinks is a bad name. It just shows you how poor that person is, it doesn’t hurt you.”
– “Birisi tarafından kötü bir isimle çağrılmak asla bir hakaret değildir. Bu sadece o kişinin ne kadar fakir olduğunu gösterir, sana zarar vermez.”
8. “Atticus, he was real nice.”
“Most people are, Scout, when you finally see them.”
– “Atticus gerçekten iyi biriydi.”
“Çoğu insan öyledir, Scout, sonunda onları gördüğünde.”
Bu sözler, romanın temel temalarını yansıtır: empati, adalet, vicdan, masumiyet ve insan doğasının karmaşıklığı. Harper Lee’nin bu eseri, okuyuculara ahlaki cesaretin ve insan onurunun önemini hatırlatan zamansız bir ders sunar.