1. Teşbih (Benzerlik): Gözleri gökyüzü kadar maviydi.
– Burada “gökyüzü kadar mavi” ifadesiyle gözlerin rengi gökyüzüyle benzeştiriliyor.
2. Mecaz (Gizli Benzetme): O, okulunun kütüphanesi.
– Kişinin bilgisinin çokluğu, bir kütüphaneye benzetilerek anlatılmış.
3. Tecessüm (Kişileştirme): Yollar bize güldü.
– Yolların mutluluk ifadesi gösterir gibi tasvir edilmesi, tecessüm örneğidir.
4. Tezat (Karşıtlık): O gün güneş açarken, yüreğimde fırtınalar kopuyordu.
– Güneşin açması ile yürekteki fırtınaların kopması arasındaki zıtlık vurgulanıyor.
5. Abartma (Hiperbol): Onu görmek için okyanusları aşarım.
– Kişinin sevgisini ifade ederken abartılı bir biçimde anlatmak.
6. Tariz (İğneleme): Ne kadar cömert bir kişi, çayını bile yarım bardak içiyor.
– Kişinin cimrilikle ilgili eleştirisini yaparken kullanılan ince ve alaycı anlatım.
7. Tekrir (Yineleme): Yağmur yağdı, yağdı, yağdı…
– “Yağdı” kelimesinin tekrarlanmasıyla yağmurun sürekli ve yoğun olduğu vurgulanıyor.
8. İrsali Mecmua (Anlam Kayması): Kalemini kırdı, artık yazamayacak.
– “Kalemini kırdı” ifadesinde kalem ve yazarın yeteneği arasında anlam kaydırması yapılmış.
9. Cinas (Söz Oyunu): Bile bile yola çıktı, bile bile lades dedi.
– “Bile” kelimesinin farklı anlamlarına oynanarak yapılan bir söz oyunudur.
10. Sinekkuşu (Çok Anlamlılık): Ondan yana hep kuytu köşelerde ağladım.
– “Yana” kelimesinin hem “yanında” hem de “hakkında” anlamında kullanılması ile çok anlamlılık oluşturulmuş.