1. İngilizce: “I like to play soccer with my friends on weekends.”
Türkçe: “Hafta sonları arkadaşlarımla futbol oynamayı severim.”
2. İngilizce: “She came along with her sister to the party.”
Türkçe: “Partiye kız kardeşiyle birlikte geldi.”
3. İngilizce: “He is studying with the aim of becoming a doctor.”
Türkçe: “Doktor olma amacıyla çalışıyor.”
4. İngilizce: “They are traveling with their parents this summer.”
Türkçe: “Bu yaz ebeveynleriyle seyahat ediyorlar.”
5. İngilizce: “Could you please help me with this problem?”
Türkçe: “Bu problemle ilgili bana yardım eder misin lütfen?”
6. İngilizce: “She deals with stress by meditating.”
Türkçe: “Stresle meditasyon yaparak başa çıkıyor.”
7. İngilizce: “He is always punctual, complete with a tidy appearance.”
Türkçe: “Her zaman dakiktir, üstelik düzenli bir görünümle birlikte.”
8. İngilizce: “We will proceed with the meeting after lunch.”
Türkçe: “Öğle yemeğinden sonra toplantıya devam edeceğiz.”
9. İngilizce: “She paired the dress with a beautiful scarf.”
Türkçe: “Elbiseyi güzel bir atkıyla tamamladı.”
10. İngilizce: “This book comes with a CD.”
Türkçe: “Bu kitap bir CD ile geliyor.”