“Shouldn’t” ile ilgili İngilizce cümle örnekleri ve Türkçe anlamları:
1. You shouldn’t drink coffee before bedtime.
Yatmadan önce kahve içmemelisin.
2. He shouldn’t work so hard; it’s bad for his health.
Bu kadar sıkı çalışmamalı; bu sağlığı için kötü.
3. You shouldn’t ignore her advice; she’s usually right.
Onun tavsiyesini görmezden gelmemelisin; o genellikle haklıdır.
4. We shouldn’t forget to lock the door when we leave.
Çıkarken kapıyı kilitlemeyi unutmamalıyız.
5. She shouldn’t talk to strangers when traveling alone.
Yalnız seyahat ederken yabancılarla konuşmamalı.
6. They shouldn’t swim in the lake; it’s not safe.
Gölde yüzmeleri güvenli değil; yapmamalılar.
7. You shouldn’t spend so much time on your phone.
Telefonunla bu kadar çok zaman geçirmemelisin.
8. He shouldn’t drive so fast; it’s dangerous.
Bu kadar hızlı sürmemeli; tehlikeli.
9. We shouldn’t waste food when so many are in need.
Çok kişi ihtiyaç içindeyken yiyecek israf etmemeliyiz.
10. She shouldn’t go out without a coat; it’s really cold.
Gerçekten soğukken dışarıya montsuz çıkmamalı.