“Sense and Sensibility” (Aklı ve Tutkuyu), Jane Austen’ın ilk yayımlanan romanıdır ve 19. yüzyılın başlarında İngiltere’de yaşayan iki kız kardeşin aşk ve hayat hikayelerini anlatır. Elinor Dashwood, mantıklı ve ağırbaşlı karakteriyle “sense” (akıl) temsil ederken, Marianne Dashwood ise duygusal ve coşkulu doğasıyla “sensibility” (tutku) temsil eder. Roman, ahlaki değerler, toplumsal beklentiler ve kişisel mutluluk arasındaki çatışmayı ele alır. İşte “Sense and Sensibility” kitabından bazı özlü sözler:
1. “The more I know of the world, the more am I convinced that I shall never see a man whom I can really love. I require so much!”
– Marianne Dashwood’un aşk hakkındaki yüksek beklentilerini ve ideallerini ifade eder.
2. “Elinor agreed to it all, for she did not think he deserved the compliment of rational opposition.”
– Elinor’un, mantıklı bir karşı çıkışı hak etmeyen birine karşı tavrını gösterir.
3. “It is not time or opportunity that is to determine intimacy; it is disposition alone. Seven years would be insufficient to make some people acquainted with each other, and seven days are more than enough for others.”
– İnsanlar arasındaki yakınlığın zamanla değil, kişiliklerin uyumuyla belirlendiğini vurgular.
4. “Marianne could never love by halves; and her whole heart became, in time, as much devoted to her husband as it had once been to Willoughby.”
– Marianne’nin tutkulu doğasını ve aşkta tamamen kendini verme eğilimini anlatır.
5. “Elinor, this eldest daughter, whose advice was so effectual, possessed a strength of understanding, and coolness of judgment, which qualified her, though only nineteen, to be the counsellor of her mother…”
– Elinor’un olgunluğunu ve ailesi için akıl hocası rolünü üstlenme yeteneğini vurgular.
6. “Sometimes it is harder to deprive oneself of a pain than of a pleasure.”
– İnsanın bazen bir zevkten vazgeçmekten daha zor bir acıdan vazgeçebileceğini ifade eder.
7. “Know your own happiness. You want nothing but patience- or give it a more fascinating name, call it hope.”
– Mutluluğunuzu bilin ve sabırlı olun; ya da daha çekici bir isimle, buna umut deyin.
8. “She was sensible and clever, but eager in everything; her sorrows, her joys, could have no moderation.”
– Marianne’nin her şeyde hevesli olduğunu, neşesi ve üzüntüsünün ölçülü olamayacağını anlatır.
Bu alıntılar, Austen’ın karakterlerinin kişilik özelliklerini, aşk ve ilişkiler hakkındaki düşüncelerini ve dönemin toplumsal normlarına dair eleştirilerini yansıtır. Austen’ın eserleri, zekice diyalogları ve derin karakter analizleriyle tanınır ve bu özlü sözler de onun edebi ustalığının bir parçasıdır.