Run, İngilizce dilinde çeşitli anlamları olan bir fiildir. İşte “run” kelimesinin farklı kullanımları ve Türkçe anlamlarıyla İngilizce cümle örnekleri:
1. Koşmak:
– İngilizce: “Every morning, I run five kilometers to keep fit.”
– Türkçe: “Her sabah formda kalmak için beş kilometre koşarım.”
2. İşletmek (bir iş yeri vb.):
– İngilizce: “My uncle runs a bakery in the town center.”
– Türkçe: “Amcam şehir merkezinde bir fırın işletiyor.”
3. Çalıştırmak (makine, cihaz vb.):
– İngilizce: “Please run the dishwasher when you finish dinner.”
– Türkçe: “Akşam yemeğini bitirdiğinde lütfen bulaşık makinesini çalıştır.”
4. Uzamak, gitmek (yol vb.):
– İngilizavec: “The road runs along the coastline.”
– Türkçe: “Yol, sahil şeridi boyunca uzanır.”
5. Akıtmak, sızdırmak (su vb.):
– İngilizce: “You left the faucet running and the sink is overflowing.”
– Türkçe: “Musluğu açık bıraktın ve lavabo taşıyor.”
6. Aday olmak (seçimlerde, pozisyon için):
– İngilizce: “She decided to run for mayor next year.”
– Türkçe: “Gelecek yıl belediye başkanlığına aday olmaya karar verdi.”
7. Kaçmak (bir yerden):
– İngilizce: “The cat ran away from home and hasn’t been seen since.”
– Türkçe: “Kedi evden kaçtı ve o zamandan beri görülmedi.”
8. Süregelmek, devam etmek (süre olarak):
– İngilizce: “The festival runs for two weeks every summer.”
– Türkçe: “Festival her yaz iki hafta süreyle devam eder.”
Bu örnekler, “run” kelimesinin İngilizce dilinde ne kadar geniş bir kullanım yelpazesine sahip olduğunu göstermektedir.