Quiz (Sınav)
Örnek: We have a math quiz every Friday to review what we’ve learned that week.
(Türkçe: Her hafta öğrendiklerimizi gözden geçirmek için Cuma günleri matematik sınavımız oluyor.)
Quarantine (Karantina)
Örnek: During the pandemic, many people had to stay in quarantine to prevent the spread of the virus.
(Türkçe: Pandemi sırasında, birçok kişi virüsün yayılmasını önlemek için karantinada kalmak zorunda kaldı.)
Quote (Alıntı)
Örnek: One of my favorite quotes is “Be the change you wish to see in the world.”
(Türkçe: En sevdiğim alıntılardan biri “Dünyada görmek istediğin değişim ol” dır.)
Quality (Kalite)
Örnek: The quality of this product is superior to others on the market.
(Türkçe: Bu ürünün kalitesi, piyasadaki diğerlerinden üstündür.)
Quest (Arama, Görev)
Örnek: The knight went on a quest to find the lost crown.
(Türkçe: Şövalye, kayıp tacı bulmak için bir arayışa çıktı.)
Queue (Kuyruk, Sıra)
Örnek: Please join the end of the queue to wait your turn.
(Türkçe: Sıranızı beklemek için lütfen kuyruğun sonuna geçin.)
Quaint (Tuhaf, İlginç)
Örnek: The village had quaint old buildings with charming architecture.
(Türkçe: Köy, çekici mimarisi olan eski ve ilginç binalara sahipti.)
Quick (Hızlı)
Örnek: She finished the test in a quick manner and was the first to leave the room.
(Türkçe: Testi hızlı bir şekilde tamamladı ve odadan ayrılan ilk kişi oldu.)
Quiet (Sessiz)
Örnek: After the children left, the house was strangely quiet.
(Türkçe: Çocuklar gidince, ev tuhaf bir şekilde sessiz kaldı.)
Quiver (Titreme)
Örnek: The cold air made her quiver even though she was wearing a thick coat.
(Türkçe: Kalın bir ceket giymiş olmasına rağmen soğuk hava onun titremesine sebep oldu.)