Portföy yönetimi, bir yatırımcının sahip olduğu varlıkları en iyi şekilde yönetme sürecidir. Bu süreçte yatırımcı, risk ve getiri hedeflerine uygun olarak varlıklarını çeşitlendirir ve stratejiler geliştirir.
Çeşitlendirme stratejisi, yatırımcının portföyünde farklı varlık sınıflarına yatırım yaparak riski dağıtmasını sağlar. Bu strateji, yatırımcının tek bir varlık sınıfına bağımlı olmasını engeller ve portföyün riskini azaltır. Örneğin, bir yatırımcı hisse senetlerine yatırım yaparken aynı zamanda tahvillere, emtialara veya gayrimenkule de yatırım yapabilir. Bu sayede, hisse senetlerindeki olası bir düşüş durumunda diğer varlık sınıflarının getirileri yatırımcıya koruma sağlar.
Portföy yönetimi stratejileri, yatırımcının risk ve getiri hedeflerine göre belirlenir. Yatırımcı, agresif, orta riskli veya düşük riskli bir strateji izleyebilir. Agresif strateji, yüksek getiri potansiyeli olan ancak aynı zamanda yüksek risk içeren varlıklara yatırım yapmayı içerir. Orta riskli strateji, risk ve getiri arasında bir denge sağlamayı hedefler. Düşük riskli strateji ise düşük getiri potansiyeli olan ancak aynı zamanda düşük risk içeren varlıklara yatırım yapmayı içerir.
Portföy yönetimi stratejileri ayrıca aktif ve pasif yönetim olarak da sınıflandırılabilir. Aktif yönetimde, portföy yöneticisi sürekli olarak piyasa koşullarını takip eder ve portföyüne yeni varlıklar ekler veya mevcut varlıkları değiştirir. Pasif yönetimde ise portföy yöneticisi piyasa endekslerine bağlı kalır ve portföyüne düzenli olarak yatırım yapar. Pasif yönetim genellikle düşük maliyetli ve uzun vadeli bir stratejidir.
Sonuç olarak, portföy yönetimi ve çeşitlendirme stratejileri, yatırımcıların varlıklarını en iyi şekilde yönetmelerine yardımcı olan önemli kavramlardır. Bu stratejiler, yatırımcının risk ve getiri hedeflerine uygun olarak belirlenir ve portföyün riskini azaltırken getiriyi maksimize etmeyi amaçlar. Yatırımcılar, bu stratejileri kullanarak daha sağlam ve dengeli bir portföy oluşturabilirler.