İngilizce’de “Past Continuous Tense” (Geçmiş Zaman Sürekli) genellikle geçmişte belli bir zaman diliminde devam eden eylemleri ifade etmek için kullanılır. Bu zaman dilimi genellikle başka bir geçmişteki eylemle kesişir. İşte bu zamanı anlatan birkaç örnek paragraf ve Türkçe çevirileri:
### Örnek 1 – Bir Yaz Akşamı
**İngilizce:**
Yesterday evening, as I was walking through the park, I noticed that a lot of people were enjoying the nice weather. Children were playing games, jogging couples were passing by, and some artists were painting the beautiful scenery. It was very peaceful to observe.
**Türkçesi:**
Dün akşam parktan geçerken birçok insanın güzel havanın tadını çıkardığını fark ettim. Çocuklar oyunlar oynuyorlardı, koşu yapan çiftler yanımdan geçiyordu ve bazı sanatçılar güzel manzarayı resmediyordu. Bunu gözlemlemek çok huzur vericiydi.
### Örnek 2 – Eski Bir Arkadaşıyla Karşılaşma
**İngilizce:**
While I was shopping at the mall last Saturday, I bumped into an old friend from high school. We were both surprised and happy to see each other. We were catching up on old times while drinking coffee at the café inside the mall.
**Türkçesi:**
Geçen Cumartesi alışveriş merkezinde alışveriş yaparken lise zamanından eski bir arkadaşıma rastladım. Birbirimizi gördüğümüze hem şaşırdık hem de sevindik. Alışveriş merkezinin içindeki kafede kahve içerken eski günleri yad ettik.
### Örnek 3 – Kitap Okuma Deneyimi
**İngilizce:**
Last night, while I was reading my favorite book, it started to rain heavily outside. The sound of the rain was mixing with the events of my book, adding a dramatic effect to the story. It felt as if the weather was accompanying my reading journey.
**Türkçesi:**
Dün gece en sevdiğim kitabı okurken dışarıda şiddetli bir yağmur başladı. Yağmurun sesi kitabımdaki olaylarla karışıyor, hikayeye dramatik bir etki katıyordu. Hava sanki okuma serüvenime eşlik ediyormuş gibi hissettirdi.
### Örnek 4 – Spor Yaparken
**İngilizce:**
This morning, while I was running on the beach, the sun was rising beautifully over the horizon. Seagulls were flying above the sea, and the gentle waves were crashing on the shore. It was a perfect start to the day.
**Türkçesi:**
Bu sabah, sahilde koşarken güneş ufukta güzel bir şekilde doğuyordu. Martılar denizin üzerinde uçuyordu ve nazik dalgalar kıyıya vuruyordu. Güne mükemmel bir başlangıçtı.
Bu örnekler, geçmiş zaman sürekli kullanımının dil öğreniminde ne kadar çeşitli ve zengin bağlamlarda kullanılabileceğini göstermektedir.