Papatyalar açar, baharın habercisi,
Beyazı sevinçle, sarısı bir gülücük.
Her bir yaprağında masum bir tebessüm,
Sunar doğa ana, cömertçe her köşede bir mutluluk.
Yazın rüzgarında hafifçe salınır,
Sanki dünyaya oynar bir ninni.
Sevgiyle büyür, yalın ve saf,
Her biri ayrı, her biri biricik, minik bir gün ışığı.
Kimisi dilek tutar, yapraklarını tek tek,
“Seviyor, sevmiyor,” derken hafifçek.
Her dökülen yaprak, yeni bir umut,
Her biri aşkla, bir yürekten fırlamış bir ok.
Papatyalar, o sonsuz saflıkta, alçakgönüllülükte,
Bazen bir kitap arasında saklanır ömürlük.
Ya da çocukların ellerinde, sevgi çelenkleri,
Bağlar insanları, gönülden gönüle köprüler kur.
Küçük çiçek, büyük ilham, doğanın bir parçası,
Renklerle dans eder, güneşin altında pırıl pırıl.
Bir papatya tarlası, bir düş görür gibi,
Her biri fısıldar, huzuru, barışı, sevgiyi bir ilmik ilmik.
Öyle basit, öyle saf, öyle gerçek,
Papatya, doğanın şarkısı, sevecen bir tebessüm.
Baharda bir dost, yazın aşık, kışın hayal,
Her mevsimde, her yürekte, bir parça papatya serilir umutla.