Orta Oyunu, Türk tiyatrosunun geleneksel sahne sanatlarından biridir ve kökeni Osmanlı dönemine dayanır. Halk arasında doğrudan iletişim kurarak, günlük yaşamın içinden alınan konuları mizahi bir dille sahneye taşıyan bir gösteri türüdür. Orta Oyunu, genellikle açık alanlarda, halkın kolayca erişebileceği meydanlarda oynanır ve izleyicilerle sürekli etkileşim halindedir.
Bu tiyatro türünün en belirgin özellikleri arasında, belirli tiplemelerin sürekli olarak tekrar edilmesi yer alır. Kavuklu ve Pişekar karakterleri bu tiyatronun olmazsa olmazlarındandır. Kavuklu, saf ama iyi niyetli bir halk adamını; Pişekar ise daha çok oyunun sunucusu ve akıl hocası rolünde, olayları yorumlayan bir karakteri temsil eder. Diğer karakterler arasında Zenne, Tulumcu, Doktor gibi sosyal sınıfları ve meslek gruplarını temsil eden figürler bulunur.
Orta Oyunu, doğaçlama performanslarıyla bilinir. Oyuncular, çerçeve bir senaryo etrafında serbestçe hareket eder, güncel olayları ve toplumsal meseleleri hicvederler. Bu esneklik, oyunun her seyirci grubuna uyum sağlamasına ve zamanla değişen toplumsal dinamiklere göre kendini yenilemesine olanak tanır.
Müzik ve dans da Orta Oyunu’nun ayrılmaz parçalarıdır. Davul ve zurna eşliğinde yapılan gösteriler, enerjik ve neşeli bir atmosfer yaratır. Günümüzde, Orta Oyunu geleneksel Türk tiyatrosunu yaşatma çabası içinde olan sanatçılar tarafından hala sahnelenmekte, festivallerde ve özel etkinliklerde yer almaktadır. Bu zengin kültürel miras, Türk halkının mizah anlayışını, sosyal eleştirilerini ve yaşam tarzını yansıtan değerli bir sanat formudur.