Nevruz Bayramı, baharın gelişini ve doğanın yeniden canlanışını kutlayan çok eski bir gelenektir. Farklı kültürlerde değişik adlarla anılsa da, özünde hep aynı umudu ve sevinci taşır: Yenilenme ve uyanış. Nevruz, Farsça’da “yeni gün” anlamına gelir ve genellikle 21 Mart’ta, ilkbahar ekinoksuyla birlikte kutlanır. Bu özel gün, Orta Asya’dan Balkanlara, İran’dan Anadolu’ya kadar geniş bir coğrafyada, birçok millet ve etnik grup tarafından farklı ritüellerle kutlanır.
Nevruz, bir yandan doğanın uyanışını simgelerken, diğer yandan da insanlar arasında birlik, beraberlik ve barışın güçlenmesine vesile olur. Ateş yakmak, çeşitli yiyecekler hazırlamak, müzik ve danslar eşliğinde kutlamalar yapmak gibi geleneksel etkinliklerle insanlar bir araya gelir, kışın soğuk ve karanlık günlerini geride bırakıp, baharın taze ve aydınlık yüzüne merhaba derler.
Nevruz, aynı zamanda bir yenilenme ve temizlenme zamanıdır. Evler temizlenir, yeni kıyafetler giyilir ve insanlar birbirlerine iyi dileklerde bulunur. Bu özel gün, farklılıkların ötesinde, insanların ortak değerler etrafında birleşebileceği, doğa ile uyum içinde yaşamanın önemini hatırlatan evrensel bir bayramdır. Nevruz, geçmişle gelecek arasında köprü kurarak, umut ve neşenin paylaşıldığı, toplumsal dayanışmanın pekiştirildiği bir zaman dilimidir.