Milli Mücadele, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden süreçte, Anadolu halkının bağımsızlığını kazanmak için verdiği mücadeleyi ifade eder. Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı sonrasında işgal edilmesi ve Sevr Antlaşması’yla parçalanması üzerine, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan Milli Mücadele, Türk milletinin var oluş mücadelesi olarak tarih sahnesinde yerini almıştır.
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak milli harekete başlayan Mustafa Kemal, Erzurum ve Sivas kongrelerinde milli birliği sağlayarak Türk halkını işgalcilere karşı örgütlemiştir. Bu süreç, Anadolu insanının kendine olan inancını ve bağımsız yaşama azmini pekiştirmiştir. Türk milleti, yokluk içinde ve zor şartlar altında bir araya gelerek, elde edilen birlik ve beraberlik sayesinde düşman kuvvetlerine karşı Kuvayi Milliye ruhuyla mücadele etmiştir.
26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, Türk ordusunun düşman kuvvetlerine karşı kazandığı en önemli zaferdir. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde düzenlenen ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan bu büyük harekat, Milli Mücadele’nin en çarpıcı dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu zafer, Türkiye’nin bağımsızlığının kazanılmasının ve modern Türk devletinin temellerinin atılmasının önünü açmıştır.
Lozan Barış Antlaşması ile 24 Temmuz 1923’te uluslararası alanda Türkiye’nin bağımsızlığı tanınmış, bu anlaşma Milli Mücadele’nin zaferle taçlandırıldığını tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu süreç, Türk milletinin azim ve kararlılığının bir simgesi olarak tarih kitaplarında yerini alırken, aynı zamanda modern Türkiye’nin şekillenmesinde büyük bir rol oynamıştır.