Londra’da Bir Hafta Sonu
Londra, tarihle modernliğin iç içe geçtiği, dünyanın en önemli metropollerinden biri. Her köşesi ayrı bir hikaye anlatan bu muazzam şehir, müzeleri, parkları, tarihi yapıları ve kültürel zenginliği ile her ziyaretçisine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Bir Cuma akşamı Heathrow Havaalanı’ndan adımımı attığım ilk anda, Londra’nın enerjisini hissedebiliyordum. Otelime yerleştikten sonra, ilk durağım ünlü Oxford Street oldu. Alışverişin kalbi olan bu caddede, dünyanın dört bir yanından markaları bulmak mümkün. Kalabalık, canlı müzikler ve sokak sanatçılarının performanslarıyla adeta bir festival atmosferi yaşanıyor.
Ertesi gün, tarihi bir keşfe çıkmaya karar verdim. İlk durağım, Thames Nehri kenarında yer alan ve İngiltere’nin en önemli tarihî yapısı olan Tower of London oldu. Ortaçağ’dan kalma bu yapı, hem kraliyet sarayı hem de hapishane olarak kullanılmış. Yeoman Warders (Beefeaters) tarafından yapılan turda, Kraliyetin mücevherlerini de görmeyi ihmal etmedim.
Öğleden sonra, Londra’nın simgelerinden biri olan ve muhteşem şehir manzarası sunan London Eye’a doğru yürüdüm. Bu dev gözlem çarkında, Londra’nın silüetini 360 derece izlemek gerçekten büyüleyiciydi.
Pazar günü, biraz daha sakin bir tempo tercih ederek Londra’nın ünlü parklarından Hyde Park’a gittim. Hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktası olan bu park, geniş yeşil alanları ve Serpentine gölü ile kentte nefes alabileceğiniz bir cennet. Bir süre kitap okuyarak dinlendikten sonra, parkın içinde yer alan ünlü Speaker’s Corner’ı ziyaret ettim. Burada, herhangi bir konuda konuşma yapma özgürlüğü olan insanları dinlemek oldukça ilginçti.
Akşamüstü, yakındaki bir kafede çay molası verip, ünlü İngiliz çayını ve scones’ları tatmadan dönemezdim. Çayın yanında servis edilen krema ve reçel ile birlikte scones, Londra’daki tatilime tatlı bir mola oldu.
Geziyi bitirirken, Londra’nın tarihi ve kültürel yerlerini keşfetmek, şehrin dinamik atmosferini yaşamak ve İngiliz kültürünü deneyimlemek benim için paha biçilmezdi. Londra, her köşesiyle keşfetmeye değer zengin bir dünya sunuyor.
Bu muhteşem şehir, tarih meraklılarından alışveriş tutkunlarına, sanat severlerden doğa enthusiastlarına kadar herkese hitap eden eşsiz güzelliklerle dolu. Londra’yı ziyaret etmek, adeta dünyayı sarmak gibi bir deneyim. Öyleyse valizinizi hazırlayın ve Londra’nın sizi çağırdığını hissedin!