Liberalizm, bireyin özgürlüğünü ve bireysel haklarını toplumun ve devletin merkezine alan bir düşünce akımıdır. 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa’da ortaya çıkan bu felsefi ve politik akım, bireyin yaşam, özgürlük ve mülkiyet gibi temel haklarının korunması gerektiğini savunur. Liberalizmin temelinde, bireylerin kendi kararlarını özgürce alabilmesi ve kendi hayatlarını istedikleri gibi şekillendirebilmesi yatar.
Liberalizm, devletin bireylerin özgürlüklerine müdahalesini asgari düzeyde tutulması gerektiğini savunur. Bu düşünce akımı, ekonomik liberalizm olarak da kendini gösterir; piyasa ekonomisinin serbest rekabet koşulları altında işlemesi ve devlet müdahalesinin sınırlı olması gerektiğini öne sürer. Böylece, bireylerin ve toplumun refahının artacağına inanılır.
Liberalizm, demokrasi ile de yakından ilişkilidir. Bireylerin özgür iradeleriyle temsilcilerini seçmeleri, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi demokratik ilkeler, liberal düşüncenin temel taşlarındandır. Günümüzde birçok demokratik ülke, liberal değerleri anayasalarında ve yasalarında benimsemiştir.
Kısacası, liberalizm, bireyin özgürlüğünü ve haklarını koruyarak toplumsal ilerlemeyi ve refahı hedefleyen bir düşünce akımıdır. Bu akım, bireylerin kendi potansiyellerini en iyi şekilde gerçekleştirebilmeleri için özgürlüklerine önem verir ve devletin bu özgürlükleri koruyucu bir rol oynaması gerektiğini savunur.