“Jurassic Park” 1993 yılında vizyona giren ve Michael Crichton’ın aynı adlı romanından uyarlanan, yönetmenliğini Steven Spielberg’ün yaptığı bir bilim kurgu macera filmidir. Film, genetik mühendisliği ile yeniden canlandırılan dinozorların bulunduğu bir tema parkında geçen olayları konu alır. Film, hem hikayesi hem de görsel efektleriyle büyük beğeni toplamış ve popüler kültürde önemli bir yere sahip olmuştur. İşte “Jurassic Park”tan bazı özlü ve unutulmaz sözler:
1. “Hayat yolunu bulur.” (“Life finds a way.”)
– Dr. Ian Malcolm (Jeff Goldblum tarafından canlandırılan karakter, bu sözü dinozorların çoğalmasının imkansız olduğu düşünülürken, doğanın beklenmedik şekillerde ilerleyebileceğini vurgulamak için kullanır.)
2. “Dinozorları yarattık, dinozorlar.” (“We have dinosaurs.”)
– John Hammond (Richard Attenborough tarafından canlandırılan Jurassic Park’ın kurucusu, parkın gerçekleştirdiği bilimsel başarıyı gururla ifade eder.)
3. “Büyük güç büyük sorumluluk getirir.” (“With great power comes great responsibility.”)
– Bu söz aslında “Spider-Man” serisinden bilinir, ancak “Jurassic Park”ta da benzer bir tema işlenir: Bilim adamlarının yarattıkları gücün sorumluluklarını anlamaları gerektiği.
4. “Hiç düşünmediniz mi, yapabilir miyiz diye, yapmalı mıyız diye düşünmeyi unuttunuz.” (“Your scientists were so preoccupied with whether or not they could, they didn’t stop to think if they should.”)
– Dr. Ian Malcolm, bilim adamlarının etik olmayan yollarla dinozorları yeniden yaratmalarını eleştirirken bu sözü kullanır.
5. “Bir türün yeniden canlandırılması, doğanın seyrini değiştirir.” (“Resurrecting an extinct species is a profound change to the natural order.”)
– Filmdeki karakterlerden birinin, dinozorların yeniden canlandırılmasının doğal düzen üzerindeki etkilerini tartışırken dile getirdiği bir görüş.
6. “Bir parkta dinozorlar var. Dinozorlar!” (“There are dinosaurs in your dinosaur park, right?”)
– Dr. Alan Grant (Sam Neill tarafından canlandırılan karakter), parkın gerçekliğine ve dinozorların varlığına şaşkınlıkla bu sözü sarf eder.
7. “Bu, Jurassic Park değil, bir canavar parkı.” (“This is not a Jurassic Park, it’s a Jurassic Zoo.”)
– Filmdeki bir karakter, parkın doğal bir habitat olmaktan ziyade, kontrol altında tutulan bir gösteri alanı olduğunu ima eder.
8. “Bir şeyler ters gidecek, çünkü her zaman ters gider.” (“Something’s going to go wrong, because it always goes wrong.”)
– Dr. Ian Malcolm, parkın güvenliğine dair şüphelerini dile getirirken bu sözü kullanır.
Bu sözler, “Jurassic Park”ın temel temalarını yansıtır: Bilimin sınırları, etik sorumluluklar, doğanın gücü ve insan müdahalesinin sonuçları. Film, bu derin mesajları eğlenceli ve heyecanlı bir hikaye içinde sunarak izleyicilere hem düşündürür hem de eğlendirir.