Işık kirliliği, gereksiz ve aşırı yapay ışığın çevreye yayılması sonucu meydana gelen bir çevre sorunudur. Doğal gece ortamının yapay ışıkla bozulması, hem insan sağlığını hem de ekosistemleri olumsuz etkiler. Şehirlerdeki yoğun aydınlatma, reklam panoları, sokak lambaları ve binaların dış aydınlatması gibi kaynaklar, gece gökyüzünün doğal görünümünü engelleyerek gözlemcilerin yıldızları ve diğer gök cisimlerini görmesini zorlaştırır. Bu durum, astronomi çalışmalarını da olumsuz yönde etkiler.
Işık kirliliği, insan sağlığı üzerinde de zararlı etkilere sahip olabilir. Doğal ışık-donukluk ritminin bozulması, insanların uyku düzenini etkileyebilir ve bu da stres, depresyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, gece vardiyasında çalışan kişilerde veya aşırı yapay ışığa maruz kalanlarda, melatonin hormonunun üretiminin azalması sonucu kanser riskinin arttığına dair araştırmalar bulunmaktadır.
Ekosistemler üzerindeki etkileri de göz ardı edilemez. Örneğin, yapay ışık, deniz kaplumbağalarının üreme davranışlarını bozabilir. Yeni doğan kaplumbağa yavruları, ay ışığını takip ederek denize ulaşmaya programlanmıştır; ancak, yapay ışıklar onları yanlış yöne yönlendirerek hayatta kalma şanslarını azaltabilir. Aynı şekilde, göçmen kuşlar için de ışık kirliliği, göç yollarını bulmada zorluklara neden olabilir.
Işık kirliliğini azaltmak için enerji verimli aydınlatma kullanımı, gereksiz ışıkların kapatılması, ışık kirliliği düzenlemelerinin hayata geçirilmesi ve ışık tasarımında çevresel etkilerin dikkate alınması gibi önlemler alınabilir. Böylece, hem gece gökyüzünün doğal güzelliğini koruyabiliriz hem de insan sağlığı ile ekosistemler üzerindeki olumsuz etkileri minimize edebiliriz.