Should ve shouldn’t, İngilizcede öneri, tavsiye veya zorunluluk olmamasına rağmen yapılması iyi olan şeyleri ifade etmek için kullanılır.
Örnekler:
1. You should drink more water. (Daha fazla su içmelisin.)
2. You shouldn’t smoke in the restaurant. (Restoranda sigara içmemelisin.)
3. We should study for the exam. (Sınava çalışmalıyız.)
4. They shouldn’t go out in the rain. (Yağmurda dışarı çıkmamalılar.)
5. You should eat more vegetables. (Daha fazla sebze yemelisin.)
6. She shouldn’t drive so fast. (Bu kadar hızlı araba kullanmamalı.)
7. You should check your email. (E-postanı kontrol etmelisin.)
8. He shouldn’t work so late. (Bu kadar geç saatlere kadar çalışmamalı.)
9. You should take a break. (Bir mola vermelisin.)
10. They shouldn’t ignore the warnings. (Uyarıları görmezden gelmemeliler.)