Göklere erişen bahşedilmiş bir isim, Ali
Cesur yüreği, aşk ile dolu bakışıyla
Hz. Muhammed’in yolunun kahramanı,
Adaletin kılıcı, bilgelik denizinin sultanı.
Nerede zulüm görse orada Ali,
Nerede bir gözyaşı, orada onun eli,
Yetimlere baba, yoksullara gönül,
Ezilenlerin sığınağı, gecelerin yıldızı çöl.
Kerbela’nın kızgın çölünde umut ışığı,
Ona bağlı yüreklerde bitmeyen aşk ateşi,
Şahadetle son bulmuş bu dünyadaki seferi,
Ali, bir nehir gibi akar tarih boyu hürriyeti.
Kardeşlik sofrası her daim serilmiş,
İlimle, anlayışla her daim verilmiş,
Onun gülü, açar gönüllerde derinlemesine,
Savaş meydanlarında değil, hakkı savunda bilgesine.
Ehl-i Beyt’in özü, peygamber dostu,
Ali, cennetin müjdesi, gönüllerin postu,
Onun adı anıldığında durur zaman,
Mazlumların duası, zalimin korkutan azan.
Ali, Ali, ne çok yandı bu adın etrafında,
Her çağda farklı dilde, aynı sevda yaralı yürekte,
Adamış her can, sana doğru yolu bulmakta,
Ve yine nefes nefes, Ali diye yanmakta.