İç monolog, bir karakterin zihinsel süreçlerini, düşüncelerini ve duygusal durumlarını okuyucuya aktaran bir yazı tekniğidir. Genellikle karakterin iç dünyasını ve perspektifini derinlemesine göstermek için kullanılır. Aşağıda bu teknikle yazılmış birkaç örnek paragraf yer almaktadır:
### Örnek 1: Edebi Roman
Karakter: Elif, yeni bir şehirde yalnız yaşamaya başlayan genç bir kadın.
*”Burada her şey o kadar yabancı ki. Sokakların isimleri, insanların yüzleri, hatta hava bile bana ait değil gibi hissettiriyor. Yeni bir başlangıç mı bu yoksa benim için bir son mu? Her adımımda bir öncekinden daha fazla tereddüt ediyorum. Burayı sevebilir miyim? Yoksa bu şehir beni yutmak için mi bekliyor? Kendimi kaybetmekten korkuyorum, ancak belki de kendimi burada yeniden bulmanın zamanı gelmiştir.”*
### Örnek 2: Gizem Romanı
Karakter: Ahmet, kayıp bir belgeyi arayan bir dedektif.
*”Eğer bu dosyayı bulamazsam her şey bitti. Kariyerim, itibarım, belki de daha fazlası. Her köşede bir düşman, her gölgede bir tehlike bekliyor olabilir. Güvenebileceğim tek şey kendi içgüdülerim. Ancak onlar bile şüphe ile dolu. Bu belge bu odada bir yerlerde olmalı. Her şeyin anahtarı bu, bunu hissedebiliyorum. Peki ya yanılıyorsam? Hayır, düşünmeye zaman yok. Aramaya devam etmeliyim.”*
### Örnek 3: Dramatik Hikaye
Karakter: Murat, ayrıldığı sevgilisini unutmaya çalışan genç bir adam.
*”Her şeyi arkamda bırakmıştım, ya da öyle sanmıştım. Her yeni günde onu düşünmeden geçirebileceğim bir anı umarak uyanıyorum, ama her seferinde nafile. Neden bu kadar zor? Onun gülüşü, gözlerinin içine bakışı, birlikte geçirdiğimiz o güzel anlar… Hepsini bir kutuya koyup denize atsam, içim rahatlar mı? Yoksa o kutu yüzer mi kıyıma geri? Belki de zamanla her şeyin üstünü bir toz tabakası kaplar. Belki de sadece sabretmek gerekiyor.”*
### Örnek 4: Psikolojik Gerilim
Karakter: Leyla, kendi içinde çelişkiler yaşayan ve önemli bir karar vermesi gereken bir kadın.
*”Bu kararı almak benim için neden bu kadar zor? Her bir seçeneğin sonucunu zihnimde binlerce kez canlandırdım. Ama her düşündüğümde, içimde bir ses, ‘yanlış yapıyorsun’ diyor. İkiyüzlülük bu mu? Kendi kendime yalan söylüyorum belki de. Gerçek şu ki, her yol beni farklı bir pişmanlığa sürüklüyor gibi. Belki de doğru olan, hiçbir şey yapmamaktır. Ama o zaman da, bu durumda kalmanın acısıyla nasıl başa çıkarım?”*
İç monologlar, okuyucuya karakterlerin en derin düşünce ve duygularını yansıtarak, onların iç dünyalarını, motivasyonlarını ve çatışmalarını daha iyi anlamalarını sağlar. Bu sayede, hikayeye daha derin bir boyut katılmış olur.