Hayat, ne tuhaf döngülerde saç örgüsü,
Her bir ilmek bir hikaye, aşk ve gözyaşı,
Sonsuzun kapısında bekleyen sıradan bir öykü,
Zamanla nakış nakış işlenen bir yaşam taşı.
Sabahın seherinde uyanır yeni umutlar,
Gözlerimizdeki her parıltı bir yıldıza eş,
Her adım, her yeniden başlamada saklı kutlar,
Bir ömre sığdırdığımız onca sevinç ve heves.
Kimi zaman durgun bir göl gibi sessiz,
Sakin sularında yansıyan binbir tebessüm,
Kimi zaman deli dalgalar gibi yırtıcı, peşin,
Kucak açan yarına, her fincan çay gibi dem.
Acılar, sevinçler; neydi ki hayat başka?
Bir yokuş, bir iniş, alabildiğine karmaşa,
Her yaşanmışlık bir ders, her hatıra bir başka,
Hayat dediğin, işte, bu çılgın dövüşe aşka.
Aradığımız aşk belki bir yıldızda saklı,
Her geceyi aydınlatan, kalpleri yakın tutan,
Hayat üstüne yazılan bu şiirler, ah, masal gibi,
Her kıtada, her dizede hissedilen ortak yutan.
O halde gel, hayat üstüne bir şiir yazalım,
Düşleri, umutları, mutlulukları bir araya getirip,
Gidenlerin ardından ağlamak yerine, onları anarak yaşayalım,
Hayata dair ne varsa, sevgiyle ve cesaretle haykıralım.