Görme engelli bireyler, ışığın renklerini ve şekillerini algılayamama veya hiç görememe durumudur. Bu durum, doğuştan gelebileceği gibi sonradan da kazanılabilir. Görme engellilerin hayatları, çeşitli zorluklarla doludur; ancak teknolojinin ve toplumsal farkındalığın artmasıyla birlikte bu zorlukların üstesinden gelmek mümkün hale gelmiştir.
Görme engelliler için tasarlanmış özel eğitim programları, Braille alfabesi gibi alternatif okuma yazma yöntemleri, sesli kitaplar ve konuşan cihazlar gibi teknolojik yardımcılar, onların eğitim ve günlük yaşamlarında bağımsızlıklarını artırmaktadır. Ayrıca, kamu alanlarında yapılan düzenlemeler, görme engellilerin sosyal hayata daha aktif katılımlarını sağlamaktadır.
Toplum olarak görme engellilere karşı duyarlı ve destekleyici olmak, onların yaşam kalitelerini artırmanın yanı sıra, toplumsal bütünlüğün ve eşitliğin de bir göstergesidir. Görme engellilerin de her birey gibi eğitim, iş ve sosyal hayatta eşit fırsatlara sahip olmaları gerektiğini unutmamalıyız. Onlara yönelik yapılan her türlü destek, sadece bireysel başarılarına değil, aynı zamanda toplumsal gelişime de katkıda bulunur. Görme engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak, onların da toplumun bir parçası olarak kabul edilmesini sağlamak, hepimizin sorumluluğundadır.