Gözlerimdeki her damla yaş, özlemin dilidir,
Kalbimin kıyılarında sevdanın mürekkebi.
Altın sarısı umutlara dokunan gün batımında
Seni düşlerken, zaman durur, ıssız ve sessiz.
Aşk, o kutsal sızıyı içimde taşırken,
Irmaklar olup çoğalır, hüzünlerim.
Her biri enerji dolu yıldız kadar parlak,
Her biri yılkı atları gibi yabani ve hür.
Seni kelimelere dökmek, ne mümkün!
Olsa olsa bir deniz, kıyısız ve dipsiz.
Sen, yüreğimin enginlerinde bir sevda yelkovanı,
Dönüşü olmayan rüzgârlarda savrulurum.
Kağıt, kalemi kucaklar; dökülür satırlara,
Ruhumun derinliklerinden çıkıp gelen çığlıklar.
Her bir mısra, yüreğimin titreyişini saklar,
Bir sevda ki soluk soluğa, kanat çırpar.
Gecenin koyu perdesini yırtar aşk,
Yıldızlar şahit, ay ışığı tanık bu sevdaya.
Her türlü mevsimi yaşar içimde bu aşk;
Baharıyla cıvıl cıvıl, kışıyla ağır ağır…
Sana olan hasretim, nağmelerle doludur;
Her bir nota, içimdeki yangının sesi.
Bu şiir, bana mısralarca bir sığınak,
Adını anmakla başlar, suskunluğumla biter.