Dünya’m benim, dönüyorsun mavi filede,
Ninniler söyleyen dizelerle seyirde.
Bir bulut gibi süzülür yücelerde,
Dört mevsimin dansını sergilersin derbeder.
Dağların ardına gizlenir güneşin yüzü,
Akşamın kızıllığı saçar her köşe büzgü.
Yıldızlar parlar, ay takip eder gece düzü,
Senin sessiz çığlığın, evrende bir yankı, bir tını.
Nehirlerin serin suları, toprağın kokusu,
Yeşiller içinde saklı, doğanın dokusu.
Her bir canlı senin bir parçan, bir bütün, inan ki,
Çiçekler açar, yapraklar döker, hayat bir sanat eseri.
İnsanlar gelir geçer, tarihini yazar,
Bazen fırtına, bazak durgun yaşar.
Bilinmezlerle dolu, o büyük deniz, nasıl anlatılır,
Sonsuz uzayın kucakladığı, minik bir yıldız kadar zarif bir dünya.
Sevgiler, savaşlar, barışlar peşin peşin;
Her biri senin yüzeyinde bir iz, bir nefesin.
Döner durur, zamanla yoldaş, daimi seyirde,
Dünya’m, ne büyüksün ne de küçük, yaşayan bir efsane.