Diyarbakır Surları, Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan Diyarbakır şehrinin sembolü ve en önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul edilir. Sur, şehrin tarihini ve kültürel zenginliklerini yansıtan muazzam bir yapı olarak dikkat çeker. Günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu surlar, dünyanın en uzun ve en iyi korunmuş ortaçağ savunma yapılarından biridir.
Diyarbakır Surları, yaklaşık 5.5 kilometre uzunluğunda ve birçok noktada 10-12 metre yüksekliğinde olup, kesme bazalt taşından inşa edilmiştir. Surlar, dört ana kapı (Dicle Kapısı, Urfa Kapısı, Mardin Kapısı, Dağ Kapısı) ve pek çok küçük kapıya sahiptir. Ayrıca surlarda 82 burç yer almakta, bunlar savunma amaçlı olarak kullanılmıştır.
Diyarbakır Surlarının tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Romalılar tarafından genişletilmiş ve daha sonra Bizans, Sasani, Arap, Selçuklu, Osmanlı gibi pek çok egemenlik döneminde onarımlar görmüş ve genişletilmiştir. Bu uygarlıkların her biri surlara kendi mimari üsluplarını ve tekniklerini katmıştır.
Surlar, Diyarbakır’ın sadece fiziksel bir savunma mekanizması değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal yaşamın da bir parçası olarak işlev görmüştür. Şehrin kimliğinde önemli bir yer tutarlar ve hala şehir hayatının merkezinde yer almaktadır. Çevresinde yer alan tarihi çarşılar, camiler, kiliseler ve hanlar ile birlikte zengin bir kültürel miras bütününü oluşturur.
Bugün, Diyarbakır Surları, hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeken ve Diyarbakır’ın tarihini yaşatan önemli bir merkezdir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist bu etkileyici eseri ziyaret eder. Şehrin tarihi dokusunu korumak ve turizmini geliştirmek amacıyla çeşitli restorasyon çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar, surların orijinal karakterini ve tarihi değerini korumayı hedeflemektedir.