DİLİMİZİN ÖNEMİ
Dil, düşüncenin hem aynası hem de evidir; kültürün en güvenli hazinesidir. Bir milletin hafızası kelimelerin içinde saklıdır. Bu yüzden ana dilimiz yalnızca iletişim aracı değil, kimliğimizin en güçlü dayanağıdır. Evde öğrendiğimiz ilk sözcükle dünyayı anlamlandırmaya başlarız; sesler cümleye, cümleler anlama dönüşür.
Günlük hayatın telaşında fark etmesek de bir şiirin dokusu, bir atasözünün damıtılmış bilgeliği, bir türkünün yüzyıllık yarası ana dilimizle hissedilir. Yabancı diller ufkumuzu genişletir; ancak ana dilimiz o ufka bakarken bastığımız sağlam topraktır. Kendi dilini ihmal eden toplum köklerini gevşetir; kökleri gevşeyen ağaç ilk fırtınada savrulur.
Dilin önemi yalnızca duyguda değil, düşüncede de kendini gösterir. Açık, doğru ve zengin bir dil berrak düşünmenin anahtarıdır. Kelime dağarcığımız büyüdükçe ifade gücümüz artar; bu da bireysel başarıyı ve toplumsal üretkenliği yükseltir. Bu nedenle okumak, yazmak ve söz varlığımızı zenginleştirmek geleceğimize yapılmış en sağlam yatırımdır.
Sonuç olarak ana dilimiz, geçmişi bugüne, bugünü yarına bağlayan köprüdür. Bu köprüyü korumak; doğru yazmak, güzel konuşmak ve her fırsatta okumakla mümkündür. Unutmayalım: Dilini yaşatan toplum, kendini de yaşatır.