Cumhuriyetimizin 100. yılı, Türk milleti için sadece bir zaman dilimi değil, aynı zamanda büyük bir gurur ve coşku kaynağıdır. Bu özel yıl, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun üzerinden tam bir asır geçtiğini simgelemekte ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki kurtuluş mücadelesinin, ulusal egemenlik ve bağımsızlık ideallerinin ne denli büyük fedakarlıklarla elde edildiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Cumhuriyetin 100. yılı, aynı zamanda geleceğe dair umutları ve hedefleri de beraberinde getirmektedir. Bu özel yıl, geçmişten aldığımız ilhamla, daha müreffeh, daha adil ve daha güçlü bir Türkiye inşa etme azmimizi yeniden teyit etme fırsatı sunmaktadır. Atatürk’ün “En büyük eserim” olarak nitelendirdiği Cumhuriyet, bilim, eğitim, sanat ve her alanda ilerlemenin temel taşı olmuştur.
Cumhuriyetimizin 100. yılında, birlik ve beraberlik içinde, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefine doğru emin adımlarla yürümeye devam etmekteyiz. Bu özel yıl, aynı zamanda genç nesillere mirasımızı aktarma ve onları Cumhuriyetin temel değerleri etrafında kenetlenmeye teşvik etme sorumluluğumuzu da hatırlatmaktadır.
Cumhuriyetimizin 100. yılı, tüm vatandaşlarımızı geçmişin zaferleriyle gururlanmaya, geleceğe dair umutlarını tazelemeye ve Türkiye’nin aydınlık yarınları için birlikte çalışmaya davet eden bir milat olarak tarihe geçecektir. Bu anlamlı yıldönümünde, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu toprakları vatan yapmak için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet, şükran ve saygıyla anıyoruz. Ne mutlu Türk’üm diyene!