Cumhuriyet, kelime anlamı olarak “kamu yönetimi” demektir. Ancak bu kavram, sadece bir yönetim biçiminden çok daha fazlasını ifade eder. Cumhuriyet, halkın egemenliğine dayanan, halkın seçtiği temsilciler aracılığıyla yönetilen bir devlet düzenidir. Bu yönetim şeklinde, devlet başkanının da halk tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak seçilmesi esastır. Cumhuriyetin temelinde yatan en önemli değerlerden biri, bireylerin özgürlük ve eşitlik haklarına sahip olmasıdır.
Cumhuriyetçilik, bireyin ve toplumun gelişimine büyük önem verir. Eğitim, bilim, sanat ve kültür alanlarında ilerlemeyi teşvik eder. Aynı zamanda, hukukun üstünlüğünü ve adaletin sağlanmasını temel alır. Her bireyin kanun karşısında eşit olduğu, hiçbir ayrımcılığa yer verilmediği bir yönetim biçimidir.
Cumhuriyet, aynı zamanda, katılımcı bir demokrasi anlayışını benimser. Vatandaşların siyasi süreçlere aktif olarak katılması, karar alma mekanizmalarında söz sahibi olmaları teşvik edilir. Bu sayede, yönetim halkın gerçek ihtiyaç ve taleplerine uygun bir şekilde şekillendirilir.
Kısacası, cumhuriyet; özgürlük, eşitlik, adalet ve katılımcılık gibi evrensel değerleri temel alarak, halkın egemenliğini ön planda tutan, ileriye dönük bir yönetim biçimidir. Bu değerler, cumhuriyetin sadece bir yönetim şekli olmadığını, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu gösterir. Bu yaşam biçimi, bireylerin ve toplumun refahı, huzuru ve gelişimi için elzemdir.