“Casablanca” (1942), Michael Curtiz tarafından yönetilen ve Humphrey Bogart, Ingrid Bergman ve Paul Henreid gibi yıldızların oynadığı ikonik bir romantik drama filmidir. II. Dünya Savaşı sırasında geçen bu film, unutulmaz diyalogları ve özlü sözleriyle de tanınır. İşte “Casablanca”dan bazı özlü sözler ve bunların anlamları:
1. “Here’s looking at you, kid.” – Rick Blaine (Humphrey Bogart)
Türkçesi: “Sana bakıyorum, çocuk.”
Anlamı: Rick’in Ilsa’ya olan sevgisini ve ona veda ettiği anlardaki duygusal bağını ifade eder. Bu cümle, aynı zamanda bir nezaket ifadesi olarak da kullanılır.
2. “We’ll always have Paris.” – Rick Blaine
Türkçesi: “Paris hep bizim olacak.”
Anlamı: Geçmişte yaşanan güzel anıların ve paylaşılan özel zamanların asla unutulmayacağını ifade eder. Rick ve Ilsa’nın Paris’te geçirdikleri romantik zamanları hatırlatır.
3. “Of all the gin joints in all the towns in all the world, she walks into mine.” – Rick Blaine
Türkçesi: “Dünyadaki bütün kasabalardaki bütün cin meyhanelerinden, o benimkine giriyor.”
Anlamı: Kaderin ironisini ve beklenmedik bir şekilde eski bir aşkın yeniden hayatına girmesini vurgular.
4. “I think this is the beginning of a beautiful friendship.” – Rick Blaine
Türkçesi: “Sanırım bu güzel bir dostluğun başlangıcı.”
Anlamı: Filmdeki son sahnede, Rick ve Louis’nin (Claude Rains) gelecekteki ilişkilerine dair umut verici bir başlangıç yapar.
5. “Play it, Sam. Play ‘As Time Goes By’.” – Ilsa Lund (Ingrid Bergman)
Türkçesi: “Çal, Sam. ‘Zaman Akıp Giderken’i çal.”
Anlamı: Ilsa, geçmişteki bir anıyı canlandırmak ve Rick ile yaşadığı romantik anları hatırlamak için Sam’e (Dooley Wilson) bu şarkıyı çalmasını ister.
6. “Round up the usual suspects.” – Captain Louis Renault
Türkçesi: “Olağan şüphelileri topla.”
Anlamı: Sorumluları aramak yerine, olayları örtbas etmek için her zaman başvurulan standart prosedürü ifade eder.
7. “I’m shocked, shocked to find that gambling is going on in here!” – Captain Louis Renault
Türkçesi: “Kumar oynandığını öğrenmekten şok oldum, şok!”
Anlamı: İkiyüzlülük ve sahtekarlığı alaycı bir şekilde ifade eder. Renault, kumarhanede kumar oynandığını bildiği halde şaşırmış gibi yapar.
8. “If that plane leaves the ground and you’re not with him, you’ll regret it. Maybe not today, maybe not tomorrow, but soon and for the rest of your life.” – Rick Blaine
Türkçesi: “Eğer o uçak yerden ayrılır ve sen onunla değilsen, bunu pişmanlıkla hatırlayacaksın. Belki bugün değil, belki yarın değil, ama yakında ve hayatının geri kalanında.”
Anlamı: Rick, Ilsa’ya Victor Laszlo (Paul Henreid) ile gitmesi gerektiğini, aksi takdirde bunun bir ömür boyu pişmanlık yaratacağını söyler.
Bu özlü sözler, “Casablanca”nın sadece bir aşk hikayesi olmadığını, aynı zamanda fedakarlık, kader, geçmişle yüzleşme ve insan ilişkilerinin karmaşıklığı gibi evrensel temaları işlediğini gösterir. Film, bu nedenle sadece sinema tarihinin değil, popüler kültürün de en ikonik eserlerinden biri olarak kabul edilir.