Balıkesir, Türkiye’nin Ege ve Marmara bölgelerinin kesişim noktasında yer alan, hem tarihi zenginlikleri hem de doğal güzellikleri ile ünlü bir şehirdir. Bu yazıda Balıkesir’in görülmesi gereken yerleri, lezzetleri ve kültürel etkinliklerine dair kişisel deneyimlerimi paylaşacağım. Gezi yazısı, şehrin dokusunu yakından tanımanıza ve bir sonraki seyahatiniz için ilham almanıza yardımcı olacak.
Balıkesir gezimiz bir bahar sabahında, kuş cıvıltıları eşliğinde başladı. İlk durağımız tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Kazdağları oldu. Burada yemyeşil doğa içinde yürüyüş yaparken, şehrin karmaşasından tamamen uzaklaştım. Kazdağları’ndan sonra rotamızı Ayvalık’a çevirdik. Daracık sokakları ve tarihi taş evleri ile ünlü Ayvalık, adeta zamanda yolculuk yapmanıza olanak tanıyor. Özellikle Cunda Adası, meşhur taş kahvesi ve sokak lezzetleri ile dikkat çekiyor.
Öğle yemeğinde Ayvalık tostunu tatmanın yanı sıra, deniz mahsulleri açısından zengin olan restoranlarda lezzet duraklarımız oldu. Günün sonunda ise Sarımsaklı Plajı’nda gün batımını izleyerek günü tamamladık. Ege’nin serin sularında yüzmek ve akşamüstü renklerinin gökyüzünde dansını izlemek büyüleyiciydi. Ertesi gün Edremit’te zeytin ve zeytinyağı müzesini ziyaret ederek, bölgenin zeytinyağı üretim teknikleri ve tarihine dair bilgi sahibi olduk.
Balıkesir’in pırıl pırıl denizi, yeşilin her tonunu barındıran doğası ve misafirperver insanlarıyla dolu gezimiz, bize unutulmaz anılar bıraktı.
Bu gezinin ardından Balıkesir’in, keşfedilmeyi bekleyen pek çok güzelliğe sahip olduğunu bir kez daha anladım. Bir sonraki gezi planınızda Balıkesir’e yer vermenizi tavsiye ederim; farklı deneyimlerle dolu, eğlenceli ve öğretici bir seyahat olacaktır.