Ana dil, her birey için özgün ve kutsal bir yuvadır. Kişinin düşüncelerini, duygularını ve kimliğini ifade ettiği ilk ve en doğal ortamdır. Ana dili sevgisi, kişinin köklerine, kültürüne ve tarihine olan bağlılığını yansıtarak bizi biz yapan en temel unsurlardan biridir. Bu duygusal bağ, yalnızca iletişimi değil, aynı zamanda kişisel öykülerimizi ve toplumsal geçmişimizi de şekillendirir. İşte, bu derin bağın şiirsel bir yansıması:
—
Ana Diline Dönüş
Yüreğimdeki ilk hece,
Ana dilimde gizli bir sır gibi.
Beni ben yapan bu kelimeler,
Toprağa düşen tohum gibi.
Her harfi, bir yaprak,
Her kelimesi ağaç gövdesi.
Çocukluğum bu dille yeşerdi,
Ana dilim, benim sonsuz neşem.
Sözcükler ise, dost elleri,
Beni sımsıkı sararlar.
Acımda, sevincimde yanımda,
Bu dil, ruhumun yankısı.
Büyüdüğüm toprak, işlediğim sanat,
Her şeyim bu dille anlam kazanır.
Küçük bir köyde başlar yolculuk,
Dünyanın dört bir yanına uzanır.
Diller farklı, renkler çeşitli olsa da,
Her insan için anadili bir yuva.
Gönüller bir, sevgi ortak,
Kelimelerle örülür humanist bir dünya.
Ana dilim, sen olmasan,
Nasılsın, kimim, bilemem.
Sonsuz bir şükranla söylerim,
Kalbimin en derininde yerin var demem.