1. Yakında
– İngilizce: I will visit you soon.
– Türkçe: Seni yakında ziyaret edeceğim.
2. Muhtemelen
– İngilizce: She will probably join us later.
– Türkçe: Muhtemelen daha sonra bize katılacak.
3. Hâlâ
– İngilizce: They are still watching the movie.
– Türkçe: Hâlâ filmi izliyorlar.
4. Dahi
– İngilizce: Even the experts were surprised.
– Türkçe: Uzmanlar bile şaşırdı.
5. Ancak
– İngilizce: He could only finish half of the work.
– Türkçe: Sadece işin yarısını bitirebildi.
6. Zaten
– İngilizce: I already finished the homework.
– Türkçe: Ödevi zaten bitirdim.
7. Yoksa
– İngilizce: Are you coming or not?
– Türkçe: Geliyor musun yoksa gelmiyor musun?
8. Gerçekten
– İngilizce: It is really cold today.
– Türkçe: Bugün gerçekten soğuk.
9. Tabii
– İngilizce: Of course, you can borrow my book.
– Türkçe: Tabii, kitabımı ödünç alabilirsin.
10. Belki
– İngilizce: Maybe we can go out tomorrow.
– Türkçe: Belki yarın dışarı çıkabiliriz.