İngilizce’de zamanlar genellikle Present Simple, Past Simple, Future Simple gibi çeşitli şekillerde ifade edilir. Her bir zamanın kullanımına örnek vererek Türkçe çevirileriyle açıklıyorum:
1. Present Simple (Geniş Zaman)
– Örnek: She goes to school every day.
– Türkçesi: O, her gün okula gider.
2. Past Simple (Geçmiş Zaman)
– Örnek: He visited his grandparents last weekend.
– Türkçesi: O, geçen hafta sonu büyük anne ve babasını ziyaret etti.
3. Future Simple (Gelecek Zaman)
– Örnek: We will travel to Japan next year.
– Türkçesi: Gelecek yıl Japonya’ya seyahat edeceğiz.
4. Present Continuous (Şimdiki Zaman)
– Örnek: She is reading a book now.
– Türkçesi: O, şu anda bir kitap okuyor.
5. Past Continuous (Geçmişte Devam Eden Zaman)
– Örnek: They were watching TV when I called them.
– Türkçesi: Ben onları aradığımda televizyon izliyorlardı.
6. Future Continuous (Gelecekte Devam Eden Zaman)
– Örnek: I will be working at this time tomorrow.
– Türkçesi: Yarın bu saatlerde çalışıyor olacağım.
7. Present Perfect (Yakın Geçmiş Zaman)
– Örnek: I have already eaten.
– Türkçesi: Ben zaten yemek yedim.
8. Past Perfect (Geçmişte Tamamlanmış Zaman)
– Örnek: She had finished her homework before she went to the cinema.
– Türkçesi: O, sinemaya gitmeden önce ödevini bitirmişti.
9. Future Perfect (Gelecekte Tamamlanmış Zaman)
– Örnek: By next month, they will have moved to a new house.
– Türkçesi: Gelecek ay itibariyle, yeni bir eve taşınmış olacaklar.
10. Present Perfect Continuous (Yakın Geçmişte Devam Eden Zaman)
– Örnek: We have been studying for three hours.
– Türkçesi: Üç saattir ders çalışıyoruz.
Bu örnekler, İngilizce’deki zamanların temel kullanımlarını göstermektedir ve günlük konuşmalarda veya yazışmalarda yararlı olabilirler.